-
1 лоцман
2) ( рыба) kılavuzbalığı -
2 pilot
adj. pilot, kılavuz, yedek, deneme, deney, kontrol, ayarlayıcı————————n. pilot, kılavuz, rehber, öncü, kumanda düzeni————————v. kullanmak, pilotluk yapmak, uçak kullanmak, yol göstermek, kılavuzluk etmek* * *1. pilot 2. pilotluk yap (v.) 3. pilot (n.)* * *1. noun1) (a person who flies an aeroplane: The pilot and crew were all killed in the air crash.) pilot2) (a person who directs a ship in and out of a harbour, river, or coastal waters.) kaptan, pilot2. adjective(experimental: a pilot scheme (= one done on a small scale, eg to solve certain problems before a larger, more expensive project is started).) pilot, deneysel3. verb(to guide as a pilot: He piloted the ship/plane.) pilotluk yapmak, kullanmak
См. также в других словарях:
kılavuz kaptan — is., den. Bir devletin kılavuz alınması zorunlu olan sularında gemilere yol gösteren kimse, kılavuz … Çağatay Osmanlı Sözlük
kılavuz — is. 1) Yol gösteren, tarihî ve turistik yerleri gezerken bilgi aktaran kimse, rehber Mum tutan kılavuzların arkasından içeri girdik. F. R. Atay 2) Herhangi bir alanda ve konuda bilgi veren, yol yöntem gösteren kitap vb Öğrenci kılavuzu. 3)… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kaptan — is., den., İt. capitan 1) Gemi yönetimiyle ilgili en yüksek görevli Raşit çocuk Denizyolları vapurlarından birinde kaptandı. R. N. Güntekin 2) sp. Takım oyunlarında takımı temsil eden kimse 3) Kaptan pilot 4) Yolcu otobüsü sürücüsü 5) tar.… … Çağatay Osmanlı Sözlük
gemi — is., den. Su üstünde yüzen, insan ve yük taşımaya yarayan büyük taşıt, sefine Yük gemisi. Savaş gemisi. Birleşik Sözler gemi adamı gemi aslanı gemi bozma gemi çıkışı gemi enkazı … Çağatay Osmanlı Sözlük